BAYRAMLARIN İKİ YÜZÜ

Erhan İzgi Profil Resmi
Erhan İzgi

Türk toplumu olarak ulusal ve dini bayramları yıllardır sevinçle kutlardık. Ama artık bu sevinç yerini hüzne bırakmaya başladı. Ne ulusal bayramlarımızı o eski günlerdeki coşku ile ne de dini bayramlarımızı içten gelen bir sevinçle kutluyoruz.

Yıllardır sürdürülen birilerinin uydu projelerinin bir parçası olmak, verilen görevi yerine getirmek adına canla başla çalıştık. Atatürk adını ulusun gönlünden çıkarmak için büyük çaba harcadık. Beceremedik. Ulusal bayramların kutlanmasına sınır getirerek onları yok saymaya çalıştık. Cumhuriyet adına ne varsa onları elden çıkardık.  T.C canımızı sıktı, onları kaldırarak rahatlayacağımızı sandık. Okullarda söylenen andımızı söylemekten vazgeçtik.  Yirmi birinci yüzyıla girerken Atatürk cumhuriyetinin kurumlarını bir kurt gibi kemirerek onların büyük yara almasına neden olduk. Demokrasi, insan hakları ve özgürlükleri hiçe saydık. Adalet kavramının içini boşaltarak bu günlere geldik. Tek adamlık rejimi topluma huzur veremedi. Tam tersine karamsarlık, umutsuzluk ve yoksulluk verdi.  Bedelli askerlik safsatasıyla zengin olanların bu görevi yerine getirmesinin de önüne geçtik. Gecekonduda yaşayan yoksul ve çaresiz insanların çocuklarını şehitlik mertebesine ulaştırdık. Bunları törenlerle yapıp gururlanmaktan da geri durmadık.

Bu olaylar yaşanırken Ulusal Kurtuluş Savaşı’ nın o zor günlerini aklımıza bile getirmedik. Bir imparatorluğun küllerinden nasıl doğduğumuzu öğrenmek ve öğretmek de istemedik. 29 Ekimi, 19 Mayısı, 23 Nisanı sıradan bir günmüş gibi geçiştirmeye çalıştık. Eğitim programlarından Atatürk adını çıkarmanın, onu yok saymanın yollarını aradık. Tarikatlardan ve cemaatlerden medet ummaya çalıştık.

Türk halkı vefalıdır. Yerel seçimlerden sonra büyük kentlerde meydanlara çıkarak 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramını görülmemiş bir coşkuyla kutladı. Siyasi iktidar bir gerçeği anladı. Türkiye cumhuriyetinde Atatürk’ü ve onun bayramlarının yok sayılamayacağını ve yadsıyamayacağını sonunda kavradı.  Anlaşılan o ki bundan sonra ulusal bayramlarımızı bayram gibi kutlayacağız. Samsun buluşması yapmacık da olsa gelecek için umut verici. Eskiden bayramlarda yetkililer hep hastalanırdı. Şimdi maşallah cıva gibiler…

Gelelim dini bayramlara… Yoksullar ve kimsesizler bu bayramlarda korunur ve kollanırdı. Küsler barışırdı. Kimseye göstermeden yardıma muhtaçlara yardım edilir, çocuklar sevindirilirdi. Son yıllarda dini bayramların içini boşalttık.  Birçokları gibisadece tatil günü olarak algılanmasını başardık. Milletin ekonomisi bozuldu, işten çıkarmalar aldı başını gitti. İşsizlik hiç sorun değilmiş gibi düşünüldü. İşçiler, köylüler, emekliler gizlenmeye çalışılan enflasyona ezdirildi. Emekçi kesimler yokluğa ve yoksulluğa mahkûmedildi. Toplumun yüzde onu milli gelirin yüzde seksenini kendi arasında paylaşırken yüzde doksanı sadece yüzde yirmisini paylaşmak zorunda bırakıldı. Türk toplumunun birçok ailesi açlık ve yokluk sınırında yaşamaya itildi. Bu durum yoksul ve bilinçsiz insanlara kaderleriymiş gibi dayatıldı.

İktidara yakın olanlar zenginliklerine zenginlik kattı. Her gün yeni milyonerlerimiz sayısı arttı. Bir eli yağda bir eli balda yaşayanlar bayramları adam gibi yaşamaya çalıştılar. Ya diğerleri?  Onlar çaresizlik içinde kıt kanaat olanaklarıyla mutlu olmaya, bayramlarını kutlamaya çalışıyorlar. Kutlamakta olduğumuz bayram 30 günlük oruç tuttuktan sonraki bayramımız. Milyonlarca aç ve yoksulun olduğu ülkemizde gösterişli iftar sofraları sizce ne ifade ediyor?  Bir tarafta gösteriş, saltanat ve israf kol gezerken yatağa aç giren çocuklar için ne diyeceğiz? Çarşıya, pazara çıkan emekliler ürünlerin çok pahalı olduğundan söz ediyor. Et ve peyniri gramla almak bazen de olamamak ne demektir hiç düşündük mü? Çocuğuma bayram hediyesi alamamanın,  bayram harçlığı verememenin hüznünü yaşarken, birileri beş yıldızlı otellerde keyif çatarken hangi bayramdan söz edeceğiz? Bu koşullarda gerçekleşen bayramların sevinci mutluluğu nerede?  İşte bayramların bir kara bir de ak yüzü. Bir halk şiirinde “Bayram gelmiş neyime, kan damlar yüreğime” dizeleri bugünün gerçeğini ne güzel anlatıyor. Ben kutlanacak bir bayram göremiyorum. Görenler kutlayabilir. Siz nasıl isterseniz öyle yorumlayın.



Diğer Yazıları