Tarikatlar bunu yaparsa...

Gemlik Körfez Gazetesi’nin önceki günkü sayısında Narlı Mahallesi girişinde bulunan Yakamoz Resta urat’ın yanında birilerinin denize sıfır yapılaşma gerçekleştirdiğini, denize de iskele yaptığı haberini yapmıştık.
Bunu Gemlik Belediyesine sordum.
Belediye Başkanı Mehmet Uğur  Sertaslan’a ilgilileri arayarak yapı hakkında bilgi sordu.
Bana verilen bilgiye göre yapıların, Nakşibendi veya Bursa Somuncu Baba Vakfı’na ait olduğu bildirildi.  

Bunu geçelim.
Bir dini kurum, kendini Allah adına hizmet verdiğini iddia eden ve bu konuda örgütlenen bir tarikat, o tarikatın bir cemaati veya dini bir vakfın yönetimde olanlar, tarikat mensupları, devletin kurallarına, kanunlarına uymadan kaçak inşaat yapması ne kadar doğrudur.
Denize sıfır bir yapıyı bir sade vatandaş yapmış olsaydı acaba buna izin verilirmiydi.
Yaptığım araştırmada, Narlı Mahallesi Muhtarının yapının bitişiğinde lokantası olma sına karşın, yıllardır buraya su bağlatama dığını öğrendim.
Oysa dün sabah buraya UEDAŞ trafo takarak elektrik getirdi. BUSKİ ise ruhsatsız bu binalara asfaltı kazarak su bağladı.
Bunu geçelim, Narlı Camii’nden çekilen hat ile 4-5 yapının olduğu bir yere hoparlör bağla narak ezan dinletilmesi de sağlandı.
Bunlar tamamen kamu eliyle yapılan hizmetlerdi.
Narlı Mahallesi Muhtarı, bu yapılar hakkın da eski belediye başkanına ve Kaymakamlığa defalarca suç duyurusunda bulunduğunu,  Bursa eski valisinin, Belediye Başkanı’nın eski Kaymakamın buraları ziyaret ettiğini öğrendim.
Muhtar Salih Özdemir, yıllardır Narlı Mahallesinde eski yapıların tamir edilmesine bile belediyenin izin vermediğini, bu yapılara tutanak tutmaktan başka birşey yapılmadığını söyledi.
Bunla da bitmiyor.
Narlı dan Kapaklı ya doğru çıkışta, denizin dibinde yeni yapılaşmaların olduğunu da belirtiyor.
Din adına insanları kandıran, Allah adına vakıflar kuran, inanmış insanlardan paralar toplayanlar, devletin kanununu, nizamını dinlemiyorlar.
Buradan Refik Yılmaz a sesleniyorum.
Buradaki evleri neden yıktırmadın.
Bunda en büyük suç senin değil mi?
Gariban vatandaşın evini yıkarken, reklam yapmasını biliyorsunuz ama, iş tarikat ve cemaat bağlantısına geldi mi, görevinizi yapmı yorsunuz.
Görevini zamanında yapmayan, kıyı kenar çizgi içinde yapılaşmaya göz yuman belediye görevlileri, geçmişte de olsa sorumludur.
Şimdi iş işten geçti.
Buradaki, Bursa Somuncu Baba Vakfı yöneticisi olan Muzaffer adlı şahıs, mutlaka dindar bir vatandaşımızdır.
Daha önce Oba Sitesi’ndeki sırasındaki evini damadına sattığını da öğrendim.
Buradan denize sıfır bina yapmanın Allah katında sizce günahı yok mu?
Kaçak yapılara af getiren AKP zihniyeti yaptıklarıyla iflas etmiştir.
Kanunsuzlukları yasal duruma sokarak, hem kul hakkını yemişlerdir, hem de Allah katında günah işlemişlerdir. 
Yazıklar olsun. Yazıklar olsun...

---

---