BÜYÜK ZAFERLERE NASIL ULAŞTIK? (1)

Ürer Konak Profil Resmi
Ürer Konak

Sakarya Zaferin den sonra Büyük Taarruza kadar tam bir yıl geçmişti. Dış politikada olumlu gelişmeler yaşanmıştı. (20 Ekim 1921- Fransızlarla Ankara Antl. - 13 Ekim 1921- Kafkas devletleriyle Kars Antl.) Böylece Fransa gibi büyük bir devlet savaş dışı bırakılmış, Kars Antl. ile doğu sınırlarımız kesin güvenceye alınmıştı. “Ermeni Meselesi” çözüme kavuşturulmuştu. 
İtilaf Devletleri (İngiltere-Fransa-İtalya) ortaklaşa yaptıkları barış önerileri kabul edilmedi. Büyük bir iyi niyetle barış istememize rağmen 22 Nisan’da verdikleri nota T.B.M.M. ce reddedildi. Yurdun dört bir köşesinden Meclis’e çekilen telg raflarda “Misak-ı Milli’den” ödün veril memesi isteniyordu. Mustafa Kemal Paşa, Meclis’te en haksız, en insafsız eleştirilere hedef, dedikodulara konu olmaktaydı. Meclis’te oluşan  “İkinci Grup” ordunun niçin taarruz etmediğini soruyor; “Çünkü ordunun taarruz yeteneği yoktur” diye, yine kendilerince yanıtlanıyordu. Mustafa Kemal’in çok bunaldığını “Nutuk” tan ve T.B.M.M. nin zabıtlarından anlamaktayız... 
Başkomutanlık Yasası’nın 3 ay daha uzatılması için 5-6 Mayıs 1922 de yapılan gizli oturumda “sanki bir savaş şeklinde süregelen tartış maları” da T.B.M.M.ne karşı en sert çıkışını o gün yapmak zorunda kaldı. Başkomutanlık için “Bırakmadım, bırakamam ve bırak mayacağım” sözleriyle Meclis’in karşısına dikilmek zorunda kalmıştır. 
M. Kemal Büyük Taarruzun, milleti, Meclisi ve orduyu hazırlamakla müm kün olacağına inanmıştı. 
On yıldır süregelen savaşların millette yarattığı yılgınlığı yenmek gerekmekteydi. Sakarya Savaşı sırasında milletten istenen özveriyi, “Tekalif-i Milliye Emirlerini” askere alınan, ölmek üzere cepheye yollanan insanlarımızı düşünmek zorun daydı. Kesin bir sonuç olabilmek için iyi hazırlanmak gerekliydi... Bu nedenlerle halkın moralini yükseltmek amacıyla kamuoyunu ve meclisi hazırlamak için bir takım af yasaları çıkarıldı ve yeni vergiler konuldu. Subayların aylık larında iyileştir meler yapıldı.   Bütçeye ek gelir sağlamak için yoksulluğun simgesi olan, hükümetin nasıl bir çaresizlik içinde olduğunu göstermesi açısından alınan vergilerin bazılarını belirtelim: Sigara kağıdı, kibrit ve kav kutularından alınacak tüketim vergisinin cezala rının yükseltilmesi, deniz taşıtlarından alınan vergilerin arttırılması, şeker, çay, kahveden alınan vergilerin ve pirinç, baharat, margarin, mum, sabun, boş çuval tüketim vergilerinin arttırıl ması, kibrit-sigaradan alınan vergilerin iki katına çıkarılması, bir kere ye özgü olmak üzere taarruz için gerekli nakliye giderleri için her kişi için eşit olup köylerden elli, şehir ve kasabalardan yüz kuruş olmak üzere alınması .... vb Savaş alanına 50 km. uzaklığa kadar olan köylerde ulaşım araçları kullanılacaktı. 
Böylece Anadolu’nun tüm parasal kaynakları sonuna dek zorlanarak, Büyük Taarruzdan önce kullanılmıştır. Hükümetin ve halkın artık yapacak hiçbir şeyi kalma mıştı. Ya ordumuz taarruzu başarıya ulaştıracak, Türkiye kurtarılacak veya Milli Kurtuluş Harekatı mali bakım dan yeni bir çıkma zın içine düşecekti. 
Ordumuz da bu arada sıkı bir şekilde hazırlığını yapmaktaydı.  Subaylar ve erler, büyük taarruzun gereklerini yapabilecek bir şekilde yetiştirilmişlerdir. Hep birlikte her seviye de kurslar, talimgahlar açılmış çok uygulamalar manevralar yapılmıştır. 
Büyük bir savaş tecrübesine sahip subaylarımız, komutanlarımız, hem kendilerini, hem de erlerini 10 aylık sürede taarruza göre hazırladılar. 
Devamı yarın...



Diğer Yazıları