Barış Pınarı Harekatı

Kadri Güler Profil Resmi
Kadri Güler

Türkiye ne zaman kendi ülkesi dışında bir askeri harekat yapacaksa mutlaka bu harekatın adına Barış’ı konduruyor. 
Bunu 1974 Kıbrıs Harekatında ilk kez duyduk. 
Suriye’yi ABD’nin isteği ile BOP projesi ile parçalanmasına ön ayak olduk, bir haftada Şam Emevi Camiin de cuma namazı kılacaktık.

7 yıl oldu kılamadık, ama Suriye’de binlerce insanın ölümünden biz de sorumluyuz. 
Milyonlarca Suriyelinin evinden, yurdundan ayrılmasına neden olduk, Fırat’ın batısı nı terör örgütlerinden temizlemek için “Zey tin Dalı Barış Harekatı” yaptık. 
Zeytin Dalı nedir? Barış’ın sembolü. 
Şimdi ise yeni harekatımızın adı “Barış Pınarı”
Suriye’de bizim de neden olduğumuz, bağımsızlığının bozulması siyaseti, AKP’nin ve O’nun başının yanlış dış politikasından kaynaklanmaktadır. 
Cumhuriyetin dış politikasının temelinde, “Yurtta Barış, Dünyada Barış” politikası yatar. 
Mustafa Kemal komşularımızla iyi geçinmemizi bizlere hep öğütledi. Bunun için birçok barış antlaşmaları yaptı. 
Osmanlının yıkılmasına Ortadoğu da ve Balkanlarda yaşananları iyi biliyordu. 
Çünkü o her cephede savaştı, o bölgelerin halklarını yakından tanıdı. 
Ortadoğu bir bataklıktır. 
O bataklığın içine giren çıkamaz. 
Emperyalist güçler 1. Paylaşım Savaşı’n da Ortadoğudaki petrolü keşfetmişlerdi. Ortadoğu enerji kaynaklarının bol olduğu bir ülkeydi. 
Bu nedenle başta İngiltere olmak üzere Fransa ve İtalya dahil tümünün gözü Ortadoğudaydı. 
Almanya Osmanlı ittifakının yenilgisi, Osmalının sonu oldu. 
Emperyalist emellerine kavuştu. Anadolu dahil Osmanlı egemenliğindeki her yeri aralarında paylaştılar. 
Ta ki, Mustafa Kemal öncülüğünde Kurtuluş Savaşı başlayıp, Anadolu’daki düşman denize dökülesiye dek. 
O günden beri Mustafa Kemal ve kendinden sonra gelenler, kendi topraklarımız dışına komşularıyla barış içinde yaşamayı öğretti bizlere. 
Suriye’nin paramparça edilmesinin ana etkenlerinden biri AKP iktidarın yanlış ve düşmanca politikalarıdır. Erdoğan’ın Suriye rejimine “Katil Esat” diyerek düşman görmesi, sunni-şii mezhep çatışmasının yararlanarak kendini islam aleminin hamisi ve halifesi görme hayallerinden kaynaklandı. 
ABD’nin gazına gelerek, Suriye’yi işgal edecektik. Bunun için “Ben, ABD’nin Büyük Ortadoğu projesinin esbaşkanıyım” dedi. 
Arap Baharının başarılı olması için Türk halkından toplanan vergileri, el altından Mısır, Libya, Tunus, Cezayir ve Trablusgarp gibi ülkelerde gerici islamcı halk ayaklan malarının çıkılması için harcadı. 
Onda da başarılı olmadılar, bizlerden toplanan milyonlar dolarlar boşa gitti. 
Yanlış Suriye politikaları sonucu Esat rejimi dimdik ayakta. Ama, Suriye kan ağlıyor. Suriye topraklarında ABD, Alman, Rus, Fransız, Hollandalı, İranlı, Suudi bir çok ülke var. Biz yokuz. Şimdi Türkiye’nin güvenliği diye 30 kilometre ile 900 kilometre arasında bir hatta güvenli alan yaratmak istiyoruz. 
ABD’den izin çıkmadıkça giremiyoruz. Harekatın hazırlıkları tamam, muhalefeat HDP dışında - tezkereye tamam diyor. 
Tramp, “Ben Suriye batağından çıkıyo rum” diyor ama, arkadan “Anlaştığımız sınırları aşarsan ülkenin ekonomisini çökertirim” diye tehdit ediyor. Hükümetten Tramp’ın hakaretlerine ses yok. 
50 ABD askerinin çekildiği haberleri geliyor. 
Sorun Türkiye’ye girmekle bitecek mi?



Diğer Yazıları