ÖZVERİ MESLEĞİ ÖĞRETMENLİK
Ürer Konak
Her meslek toplumlarda yücedir, kutsaldır... Helalinden; emeğinin, alnının teriyle kazanıldıktan sonra... Öğretmenlik mesleği farklıdır... Özveri ister herşeyden önce... O, bilgi veren, bilgiye nasıl ulaşılacağını gösterendir. Anadır, babadır, ağabeydir, kardeştir. Ufkumuzu aydınlatır. Yurdun ıssız köşelerinden tutun da her bölgesinde, her yerinde, dağ başlarında görev yapar canla başla.. Çocuklarımızı, gençlerimizi geleceğe hazırlar... Dosttur, barışçıdır, hep yenilikçidir, yeniden çağdaşlıktan yanadır. Öyle olmalıdır... Sevgisini verir, saygıyı öğretir, aşılamaya çalışır bu güzel duyguları... Yeteneklerini bulur, ortaya çıkarır. Onları, becerileri, bilgileri, yetenekleri doğrultusunda yönlendirir, eğitir, yol gösterir...
Bir meşaleye, muma benzer... Kendi tükenir ama çevresini aydınlatır, ışık verir.
Topluma önderlik edecek kişileri yetiştirir. Ancak hep arka planda kalırlar, öne çıkmazlar... Anaokulundan üniversite eğitiminin sonuna dek hep öğretmenin emeği vardır...
Mustafa Kemal Atatürk’ü de yetiştirenler öğretmenlerdir. Kendisi de bir “Başöğretmen”dir. 1928 yılının 24 Kasım’ın da bu ünvan verilmiştir ona. “Millet Mekteplerinin Başöğret meni” olarak.
Başöğretmenimiz, Bursa’da 1923 yılında öğretmenlerle yaptığı bir söyleşide çocuklarımızın, gençlerimizin nasıl yetiştirilmesi gereğini şöyle açıklamıştır:
“- Çocuklarımız ve gençlerimiz yetiştiri lirken onlara özellikle varlığı ile, hakkı ile, birliği ile çatışan yabancı unsurlarla savaşma gereği, ulusal düşünceleri tam bir kendinden geçişle; her karşı düşünce karşısında şiddetle ve esirgemezlikle savunma zorunluluğu aşılan malıdır.
Bütün bu anlayışı geliştirecek, bunun gerektirdiği davranışları kazandı racak olanlar da öğretmenler ve Milli Eğitim Bakanlığıdır”
Kurtuluş Savaşımız kazanılmıştır... Bir arkadaşı sorar M.Kemal’e:
“- İşte memleketi kurtardınız. Şimdi ne yapmak istersiniz?
- Maarif Vekili (Milli Eğitim Bakanı) olarak ulusal kültürü yükseltmeye çalışmak en büyük emelimdir” der.
Bir başka söyleşisinde de; “Eğer Cumhurbaş kanı olmasam, Milli Eğitim Bakanı olmak isterdim” diyerek “Öğretmen ordusu olmadan, asker ordularının çabaları nın boşa gideceğini, milletleri yalnız ve ancak öğretmenlerin kurtarabileceğini, öğretmensiz bir toplumun millet olamayacağını” gönülden ve içten, inanarak söylemiştir...
Bu nedenlerle Atatürk’le öğretmeni, öğrencileri, eğitim-öğretimi, dünü, bugünü, geleceği ayırmak, düşünmek mümkün değildir.
Gösterdiği yolda çok şehitler vermiştir öğretmenlerimiz.... Birkaç örnek vermek, onları anmak isterim.
- 1930 da Menemen’de gerici-yobaz ayaklanmasının karşısına dikilen ilk şehidimiz, yedek subay öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay’dır.
- Batman’da PKK teröristlerce şehit edilen müzik öğretmeni Şenay Aybüke Yalçın’dır.
- Memleketi Gümüşhane’ye yaz tatiline dönerken şehit edilen Necmettin Yılmaz’dır.
- 1993 de Lice’de şehit edilen hemşehrimiz gencecik Ethem Yaşar’dır.
- 1994 de Savur’da şehit edilen Bursalı hemşehrimiz Mahmut Çatalkaya’dır.
- Daha isimlerini sayamadığım onlarca öğretmen şehitlerimiz onun gösterdiği aydınlık yolda canlarını vermişlerdir...
Ancak, acaba öğretmene verilen değer, önem dün neydi? Bu gün ne?
Yıl 1923...
T.B.M.M nin bir oturumunda milletvekillerinin maaşları düzenlenecek. Atatürk’e soruyorlar: “- Sayın başkanım! Milletvekili maaşları ne olsun?”
Şöyle der:
“- Öğretmen maaşlarını geçmesin”
Peki... Şimdi durum ne? Yalnızca bugünlerde anımsanan duruma geldi öğretmen lerimiz.
Binlercesi işsiz...
Yıllarca atanamayıp farklı işlerde karın tokluğuna çalışan, bunalımdan intihar eden meslek durumuna geldi.
Yurdumun en uzak köşelerinde yalnız bırakıldı, elinden tutulmadı, şehit edildi. Sistemin oyuncağı durumuna getirildi. Eğitime emek veren “o” olduğu halde düşünceleri bile alınmadı, sorulmadı.
Çok sorunları var çözüm bekleyen.
Bir gün hatırlan makla kalmasın. Bugün hatırlanıp sonra unutulmasın. Anneler, babalar evlatlarını doğurur, besler, büyütürler. Bizler ise yetiştirir, eğitir, vatana, millete yararlı insanlar olmaları için çabalar, uğrayır, yol gösteririz. Aydınlatırız elimizden geldiğin ce...
Başta “Başöğretmenimiz” olmak üzere; sonsuzluğa göçen tüm öğretmenlerimizin, şehitlerimizin ruhları şad olsun. Yaşayan, ülkenin dört köşesinde özveriyle görev yapan öğretmenlerimizin günü kutlu olsun!
Hepsinin ellerin den, alınlarından öperim.
09 Kasım 2024, 15:54
30 Ekim 2024, 16:45
11 Ekim 2024, 17:03
16 Eylül 2024, 17:14
23 Kasım 2023, 14:27
25 Eylül 2023, 15:59
12 Haziran 2023, 15:04
18 Mayıs 2023, 17:23
10 Kasım 2022, 09:58
28 Ekim 2022, 17:32
06 Ekim 2022, 13:25
17 Mart 2022, 15:40
11 Kasım 2021, 09:54
28 Ekim 2021, 13:02
02 Ekim 2021, 13:32
10 Eylül 2021, 12:45
30 Ağustos 2021, 09:37
09 Haziran 2021, 10:58
08 Haziran 2021, 14:25
24 Nisan 2021, 13:08
17 Mart 2021, 13:20
11 Mart 2021, 14:56
10 Kasım 2020, 10:40
28 Ekim 2020, 15:09
10 Eylül 2020, 15:25
28 Ağustos 2020, 11:13
23 Temmuz 2020, 10:25
30 Haziran 2020, 13:22
17 Mart 2020, 12:14
06 Mart 2020, 17:00
05 Mart 2020, 15:07
28 Kasım 2019, 11:01
27 Kasım 2019, 17:00
07 Kasım 2019, 16:32
30 Ekim 2019, 15:35
29 Ekim 2019, 15:17
26 Eylül 2019, 18:21
25 Eylül 2019, 18:35
24 Eylül 2019, 18:09
28 Ağustos 2019, 17:43
27 Ağustos 2019, 14:18
21 Temmuz 2019, 15:47
16 Mayıs 2019, 18:45
22 Nisan 2019, 14:40
17 Mart 2019, 16:42
11 Mart 2019, 15:24
17 Şubat 2019, 18:42
24 Aralık 2018, 14:09
11 Aralık 2018, 16:10
11 Aralık 2018, 16:10
11 Aralık 2018, 16:10