KURTULUŞ SAVAŞI’NDA EKONOMİ
Ürer Konak
Osmanlı Devleti Mondros ve Sevr ile yenilgiyi kabul ederek; ülkemiz işgal edilmeye başlanmıştı. 1071 Malazgirt Savaşıyla (26 Ağustos) vatan edindiğimiz topraklar; daha sonra büyümüş, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğu dönemlerinde Avrupa içlerine kadar yayılmıştı.
1. Dünya Savaşına girdiğimiz 1.710.000 kilometrekare olan topraklarımızın yaklaşık 1 milyon kilometrekaresini, 22 milyon olan nüfusumuzun yarısını bu savaş sırasında yitirmiştik, Dört yıllık savaşta ortalama 2.600.000 kişi silah altına alınmış, bunun 800.000’i şehit, yaralı, esir veya kaybolmuştur. 18-35 yaş arasındaki erkek gücünde büyük açık verilmiştir. Açlık, hastalıklar nüfusun diğer bölümünü de yok etmiştir.
İmzalanan Mondros (30 Ekim 1918) ve Sevr Ant. (10 Ağustos 1920) topraklarımız İtilaf Devletleri ve Yunanlılarca paylaşılmıştı. 26 Ağustos 1071 Malazgirt Zaferiyle Anadolu vatan yapılmıştı. 26 Ağustos 1922 de Anadolu’dan asla çıkmayacağımızı belgeledik. Üç yıl süren (19 Mayıs 1919-30 Ağustos 1922) Kurtuluş Savaşımızda yeniden vatan topraklarımızı kurtardık emperyalist devletlerin elinden... Bu mücadelemizi hangi koşullarda kazandığımızdan, özellikle o günlerdeki ekonomik durumumuzdan fazla söz edilmez. Unutulmamalıdır ki ekonomi savaşların kazanılmasında çok önemli bir faktördür. Güçlü bir orduya sahip olabilmek için önce paraya gereksinim vardır. Bu yazım Hacettepe Üniversitesinden Prof. Dr. Rifat Önsoy’un makalesinden yararlanarak yazdım.
O dönemlerde ekonomisi büyük ölçekte tarıma dayalı olan Osmanlıdan 66 milyon dönüm olan hububat ekim alanları savaş sonunda 35 milyon dönüme düşmüştür. Üretim Mondros Ateşkes Antlaşması sonunda en düşük düzeyine erişmiştir. Ülkede önemli bir kıtlık tehlikesi baş göstermiştir. Tarımın önemli bir kolu olan hayvancılıkta; bakımsızlık, savaş ve toprak kayıpları gibi nedenlerle önemli ölçüde krize girmiştir. Bir kaç rakam verirsek durumumuzun ne olduğunu daha açık görebiliriz: Buğday üretimi % 47, tütün üretimi % 57, kuru üzüm % 54, fındık üretimi % 65, yaş koza üretimi % 69 azalmış, koyun sayısında % 69 azalma, at sayısında % 55, keçi sayısında % 35 oranında düşmeler görülmüştür.
Sanayisi gelişmemiş olan Osmanlı bu ekonomik durumdan çok etkilenmiştir. Ordumuzun elbise ve ayakkabı gereksinimini karşılayan İstanbul’daki Feshane, Beykoz gibi devlet kuruluşları İtilaf Devletlerinin denetimine geçmiştir. Özellikle Ege ve Marmara bölgelerimizde yer alan küçük işletmeler işgal devletlerinin eline geçmişti. İzmir, İstanbul, İskenderun gibi önemli dış bağlantılı limanlarımız işgal edilmişti. Ulaştırmada büyük önem taşıyan yollarımız 10 bin km. yi ancak buluyordu. Bu yollarımızda dar, meyilli ve bakımsızlıktan harap durumdaydı.
1919 Mayıs’ın da ülkede motorlu araç sayısı 1000 i otomobil, 10 unu kamyon ve 1 i otobüs olmak üzere 1011 idi. Demiryolları 4000 km. lokomotif sayısı 280, yolcu vagonu sayısı 720, yük vagonu sayısı 4500 idi. Demiryolu hatlarımızın büyük kısmı işgal altındaydı. Yalnızca zaman zaman Konya-Afyon-Eskişehir-Ankara hattını Milli Mücadelede kullanabilmiştik. Diğer bütün hatlar Yunanlıların eline geçmişti. Sakarya Savaşı sırasında Yunanlılar elindeki hatlar sayesinde Polatlı’ya kadar gelebilmişlerdi... Doğu Anadolu ile hiç bağlantımız yoktu.
1. Dünya Savaşı boyunca dış borçlar % 100 lük artışla 304 milyona ulaşmıştı. Fiyatlar % 1500 artmıştı. Memur maaşları savaşla birlikte % 50 oranında indirilmişti. Maaşların alım gücü % 80 oranında azalmıştı.
Kurtuluş Savaşı mücadelesine girişen Atatürk ve arkadaşlarının mali olanakları da çok sınırlıydı. Erzurum kongresinin masraflarını karşılamak için gerekli olan 1420 lirayı halkın bağışlarıyla karşılamışlardı. Sivas kongresine gidecek heyetin yol masrafı Emekli Binbaşı Süleyman Bey’in verdiği 900 lira ile karşılanabilmişti. Burada kaldıkları üç aylık süredeki masrafları Sivas halkınca karşılanmıştı. Ankara’ya gidebilmek için gereken 1000 lirayı Osmanlı Bankasından borç olarak almışlardı.
Durum öyle zorluydu ki 25-28 Ağustos 1919 daki Alaşehir kongresinde alınan kararlardan biri 100 lira yardım yapacakların askerliği 3 ay ertelenecekti.
23 Nisan 1920 de TBMM nin açılmasıyla alınan ilk kararlar tarımı geliştirmeyi hedef aldı. İç ayaklanmalar, doğal afetler ve savaşlardan zarar gören çiftçilere çift hayvanı ve tohumluk gibi tarım girdileri sağlanmaya çalışıldı. Çiftçiler, yazlık ve kışlık olmak üzere en az 40 dönüm arazi ekmeye zorunlu kılındılar. Askerde olanlar ve dul ve yetim kalanlara yardım amacıyla köy ihtiyar heyetleri haftada bir gün imece yöntemiyle arazinin ekimi, hasadı, harmanı gibi işlerin yaptırılması için görevlendirildi.
Bursa’mızın Yunanlılarca işgaliyle; ipekçilikte 4000 işçi çalışırken ve 1 milyon ham ipek üretilirken bu sektör ağır bir kriz yaşadı. Adana’da pamuk üretimi, pamuklu dokuma sanayi 150.000 balyadan, 1921 de 15.000 balyaya düştü.
26 Haziran 1921 de vergi oranları arttırılırken, tasarruf önlemleri alındı. O kadar sıkıntılı anlar yaşanıyordu ki bir örnekle gösterelim: Düğünlerde gereksiz harcamalar ve çeyiz gösterimi bile yasaklandı. Milletvekillerinin maaşlarından 10 ar lira kesilerek toplanan 2630 lira ile cephede savaşan askerlere hediye gönderilmesi kararlaştırıldı. Mecliste toplanan yardımlarla kışın cephedeki nöbetçilerin giymeleri için gocuk alınmasına karar verildi.
17 Eylül 1921 Mazhar Müfit Kansu anlatıyor: “Geçen hafta Kayseri’ye iki saatlik mesafedeki bir köyden, elindeki bastona dayanarak yürüyen, diğer elinde bir bohça taşıyan, isminin GÜLSÜM olduğunu söyleyen bir annenin nereye gittiğini ve elindekinin ne olduğunu sorduğumda, Gülsüm Ana, “Nereye olacak oğul! Kızımın çeyizinden şu don ve gömlekleri Kayseri’ye götürüyorum. Ben şehit anasıyım, fakat diğer askerlerde benim evlatlarımdır. Onlara vereceğim. Giysinler de dinimize, ülkemize saldıran düşmana karşı savaşsın, onları vursunlar”
Türk Ordusu’nun Temmuz 1921 deki Eskişehir Kütahya Savaşlarında daha fazla kayıp vermemek için geri çekilmesi TBMM de ateşli tartışmalar yaratmıştı. Ömründe yemin töreninden başka kürsüye çıkmamış, özel meclislerde bile çok az konuşan Dersim (Tunceli) milletvekili DİYAP AĞA söz aldı:
- “-Efendiler biz buraya kaçmaya mı geldik, yoksa kavga ederek ölmeye mi geldik?” diyerek ümitsizliğe düşen meclisi bir kat daha heyecana getirmişti. Fevzi Paşa’ya (Çakmak): “-Orduyu neyle besleyeceğiz” diye bağıranlara karşı tüm sorumluluğu üzerine alarak susturmuştu.
Kurtuluş Savaşımızın çok az bilinen ekonomik yönünü elimden geldiğince; fazla ayrıntılara girmeden açıklamaya çalıştım. Türk Milleti 19 Mayıs 1919 da başlayıp 30 Ağustos 1922 de Başkomutanlık Meydan Savaşıyla düşmanı yurttan atmayı başardı. Ama çekilen sıkıntıları bilmek gerekiyor. Hangi koşullarda nasıl kazandık? 26 Ağustos 1071 Türklerin Anadolu’ya giriş tarihidir; 26 Ağustos 1922 ise Anadolu’dan asla çıkmayacağımızın belgesidir. Milli mücadele, öz kaynaklarımıza dayalı halkımızın özverisiyle kazanılmış bir zaferdir.
Ulu Önder Atatürk’ün temelini attığı; öz kaynaklara dayalı, ülkenin bağımsızlığını tehlikeye düşürmeyecek, denk bütçe düşüncesine bağlı, gerçeklere uygun bir politika uygulanarak kazanılmış büyük zaferdir. Kutlu Olsun!
Kaynaklar: 1- Milli Mücadele Tarihi, Cilt 1, Syf 303-331, Prof. Dr. Rifat Önsoy, Atatürk Araştırma Merkezi Yayını-Ankara/2005
2. Anadolu İhtilali, Sabahattin Selek Syf 679-693 Burçak Yayınevi 1968
09 Kasım 2024, 15:54
30 Ekim 2024, 16:45
11 Ekim 2024, 17:03
16 Eylül 2024, 17:14
23 Kasım 2023, 14:27
25 Eylül 2023, 15:59
12 Haziran 2023, 15:04
18 Mayıs 2023, 17:23
10 Kasım 2022, 09:58
28 Ekim 2022, 17:32
06 Ekim 2022, 13:25
17 Mart 2022, 15:40
11 Kasım 2021, 09:54
28 Ekim 2021, 13:02
02 Ekim 2021, 13:32
10 Eylül 2021, 12:45
30 Ağustos 2021, 09:37
09 Haziran 2021, 10:58
08 Haziran 2021, 14:25
24 Nisan 2021, 13:08
17 Mart 2021, 13:20
11 Mart 2021, 14:56
10 Kasım 2020, 10:40
28 Ekim 2020, 15:09
10 Eylül 2020, 15:25
23 Temmuz 2020, 10:25
30 Haziran 2020, 13:22
17 Mart 2020, 12:14
06 Mart 2020, 17:00
05 Mart 2020, 15:07
28 Kasım 2019, 11:01
27 Kasım 2019, 17:00
07 Kasım 2019, 16:32
30 Ekim 2019, 15:35
29 Ekim 2019, 15:17
26 Eylül 2019, 18:21
25 Eylül 2019, 18:35
24 Eylül 2019, 18:09
28 Ağustos 2019, 17:43
27 Ağustos 2019, 14:18
21 Temmuz 2019, 15:47
16 Mayıs 2019, 18:45
22 Nisan 2019, 14:40
17 Mart 2019, 16:42
11 Mart 2019, 15:24
17 Şubat 2019, 18:42
24 Aralık 2018, 14:09
12 Aralık 2018, 04:49
11 Aralık 2018, 16:10
11 Aralık 2018, 16:10
11 Aralık 2018, 16:10