ATATÜRK’ÜN VATAN VE ULUS SEVGİSİ
Ürer Konak
ATATÜRK’ÜN VATAN VE ULUS SEVGİSİ
Atatürk’ü büyük yapan, onu başarılı kılan iki ilke bulunmaktadır. Vatan kavra mı ve ulus sevgisi... 1919'a gelinceye dek vatan olarak bilinen toprakların sınırların da çarpıştı ve ordular yönetti. Trablusgarb’a koşarken gençliğinin verdiği heyecanla bir vatan toprağını kurtarma ya koşmuştu. Balkan Savaşı sırasında, Trablusgarb’tan dönerken Mısır’da Makedonya’nın düşman eline geçtiğini öğrendi. En büyük acıyı hissettiğini daima söylerdi... Doğduğu, büyü düğü, ilk gençliğinin geçtiği, devrim düşüncelerinin beslendiği Selanik’in kaybı yaşamının sonuna dek içinde acı olarak kaldı...
O, “ulusal sınırlar içinde vatan bir bütündür” düşüncesini 23 Temmuz 1919 Erzurum kongresinde almıştı. Misak-ı Milli ile saptanmış topraklarımızı düşmandan kurtarmak için vatan çocuklarının kanı dökülmüştü... Hayalci değil, gerçekçiydi. Yaşadığı dönemdeki kimi devlet adamları gibi imparatorluk kurma, başka ulusların topraklarını ele geçirme gibi düşünceleri asla benimsemedi. Sınırlarını vatan çocuklarının kanlarıyla yoğurup, çizdiği bugünkü vatanımızın sınırlarını çizdi.
“Hiçbir kayıt ve koşul altında ayrılık kabul etmez bir bütündür” olduğunu da tüm dünyaya kabul ettirdi. 1930 yılında şöyle söyledi: “Yurt toprağı! Sana herşey feda olsun. Kutlu olan sensin. Hepimiz senin için fedaiyiz.”
O, tüm başarılarını bu topraklarda yaşayan ulusunun fedakarlığı ve sevgisiyle gerçekleştirmiştir. Bu sevgi sini şöyle anlatıyor: “Millet sevgisi kadar büyük sevgi yoktur. Kurtuluş Savaşında benim de hizmetlerim olduğu nu zannederim” Yapılanın hepsi milletin eseridir” dedim. Aranacak olursa doğru su da budur... Bugüne ve yarına bırakılmış daha birçok işlerimiz vardır. İlmi araştırmalarda bunlar arasındadır. Benim arkadaşlarıma tavsiyem şudur: Şahsımız için değil, fakat mensup olduğumuz millet için el birliği ile çalışalım. Çalışmaların en büyüğü budur” Kişisel çıkarların üstünde hep birlikte, elbirliği ile çalışarak ortaya çıkarılan işler, ulusun bütünü için yararlı sonuçlar verir...
Erzurum’dan Sivas’a gelirken bir köyün yakınlarında mola verilir... Yanlarında asker tayinleri ile biraz peynir, zeytin vardı. Başka yiyecek yoktu. Yalnız Erzincan’dan geçerken, oğlu Yemen’de askerde kalmış olan bir Türk anasının getirdiği yufka ekmeği ile bir ufak tepsi ev helvasını da ortaya çıkarttırdı... Karınları doyurup yattılar. Gece 3-5 nöbetini kendisinin tutacağını söyledi. Etrafı dinleyerek ağır ağır dolaştı. Geri dönerek uykudan yeni kalkan Refik Bey’e: “-Ne güzel, ne temiz bir yer... Anadolu’nun her karış toprağı böyle güzeldir Refik... Bu güzel toprakların düşman çizmeleri altında çiğnenmesine gönül nasıl katlanır?” dedi.
Ulusumuz için O, uygar, kültürlü bir geleceği ülkülerinin en büyüğü olarak görmüştür. Bir toplumda kişiler kültürlü ve değerli olduğu oranda, o toplum uygar bir düzeye yükselebilir.
Atatürk, ulusunu çok severdi. En büyük dileği yüzyıllar boyu unutulan, yoksullaştırılan ama her ihtiyaç olduğunda cepheden cepheye koşturulup kanı akıtılan milletini çağdaş uygarlık düzeyine ulaştırmaktı. Nedir o zaman çağdaşlık? Yaşanılan çağı en ileri kültür boyutuyla yaşamak ve çağın değerlerini bir yaşam ve davranış kalıbı haline getirmek olarak yorumlanır. Ülke, kendi öz kaynaklarıyla özgür ve bağımsız yaşama kültürünü ve istencini ortaya koyabilmelidir. Kaynaklarını bilinçli ve bilimsel yöntemlerle kullanabilmeli, gelişmesine sürekli ve düzenli bir çizgiye oturtabilmelidir.
Atatürkçülük bu yönleriyle, hem bilimsel, hem de insancıl bir temele dayanır. Aydınlanma felsefesini ve düşünce biçimini almaktır. O’nun ışığını avuç avuç zihinlere, belleklere, ruhlara ve bedenlere katmak Türk Gençliğin en büyük görevidir. Bunu da gerçekleştireceğine inancımız tamdır. O’nu ölümü nün 82. yılında saygıyla anıyoruz.
Kaynaklar :
1- Atatürk Hakkında Hatıralar Belgeler, Afet İnan
2- Atatürk ve Aydınlanma, Doç. Dr. Kemal Arı
3- M. Kemal’in Canyoldaşı Ali Çavuş, Zeynel Lüle
4- Atatürk’ten Hatıralar Sofra Sırları, Kahraman Yusufoğlu
09 Kasım 2024, 15:54
30 Ekim 2024, 16:45
11 Ekim 2024, 17:03
16 Eylül 2024, 17:14
23 Kasım 2023, 14:27
25 Eylül 2023, 15:59
12 Haziran 2023, 15:04
18 Mayıs 2023, 17:23
10 Kasım 2022, 09:58
28 Ekim 2022, 17:32
06 Ekim 2022, 13:25
17 Mart 2022, 15:40
11 Kasım 2021, 09:54
28 Ekim 2021, 13:02
02 Ekim 2021, 13:32
10 Eylül 2021, 12:45
30 Ağustos 2021, 09:37
09 Haziran 2021, 10:58
08 Haziran 2021, 14:25
24 Nisan 2021, 13:08
17 Mart 2021, 13:20
11 Mart 2021, 14:56
28 Ekim 2020, 15:09
10 Eylül 2020, 15:25
28 Ağustos 2020, 11:13
23 Temmuz 2020, 10:25
30 Haziran 2020, 13:22
17 Mart 2020, 12:14
06 Mart 2020, 17:00
05 Mart 2020, 15:07
28 Kasım 2019, 11:01
27 Kasım 2019, 17:00
07 Kasım 2019, 16:32
30 Ekim 2019, 15:35
29 Ekim 2019, 15:17
26 Eylül 2019, 18:21
25 Eylül 2019, 18:35
24 Eylül 2019, 18:09
28 Ağustos 2019, 17:43
27 Ağustos 2019, 14:18
21 Temmuz 2019, 15:47
16 Mayıs 2019, 18:45
22 Nisan 2019, 14:40
17 Mart 2019, 16:42
11 Mart 2019, 15:24
17 Şubat 2019, 18:42
24 Aralık 2018, 14:09
12 Aralık 2018, 04:49
11 Aralık 2018, 16:10
11 Aralık 2018, 16:10
11 Aralık 2018, 16:10