MUDANYA MÜTAKERESİ  (4 EKİM – 11 EKİM 1922)

Ürer Konak Profil Resmi
Ürer Konak

MUDANYA MÜTAKERESİ  (4 EKİM – 11 EKİM 1922)

1919 Samsun’a çıkışla başlayıp 30 Ağustos 1922 Başkomutanlık Meydan Savaşı’nın kazanılıp; düşmanın denize dökülüşüyle sona eren Kurtuluş Savaşımız sona ermişti. Artık onurlu bir barışa sıra gelmişti. Barış için önce bir mütareke (ateşkes) antlaşması gerekti. Ordularımız Çanakkale ve İstanbul’a doğru hareket halindeydi. İngilizler ile Çanakkale’de karşı karşıya gelmiştik. Bir kıvılcım savaş çıkarabilirdi yeniden. Daha önce Fransızlar ile Sakarya Savaşı’nın kazanılmasıyla Ankara Antlaşması (20 Ekim 1921) yapılmıştı. Fransa ile savaş durumu sona ermişti.

Fransa’nın ve İtalya’nın çekilmesiyle İngiliz’ler yalnız kalmıştı. Fransa’nın İstanbul’daki olağan üstü Komiseri General PELLET, İzmir’e giderek M. Kemal’le buluştu. Daha sonra İngiliz ve İtalyanların da olurunu almış olan Fransız elçisi FRANKLİN BOİLLON İzmir’e geldi. Bunlar bir ateşkes zemini arıyorlardı. Türk düşmanlığıyla tanınan İngiliz Başbakanı LLOYD GEORGE ise ne pahasına olursa olsun Türkleri yine de durdurmaya çalışıyordu. Türk orduları İzmir’i, Bursa’yı ilçemiz Gemlik’i kurtardıktan sonra birliklerimiz İzmit ve Çanakkale’de bulunan İngiliz kuvvetlerinin karşısına kadar ilerlediler, tam karşılarında durdular. Durum çok kritikti. İstanbul ve Trakya’mızın kurtarılması için bu İngiliz güçlerinin aşılması gerekliydi. Bu ise savaşın yeniden başlaması demekti. İngilizler Boğazları ve Trakya’yı bırakmak istemiyorlardı. Çünkü eğer Türklere boyun eğerlerse, bunun “İslam Dünyası”nda aleyhlerine bir takım gelişmelere neden olabileceğinden endişeliydiler. 1. Dünya Savaşında elde ettikleri tüm kazançlarını yitirmek korkusundaydılar… Yeni Zelanda hariç hiçbir sömürgesinden ve Balkan Devletlerinden umduğu acil yardımı bulamayınca; tek başına Türklerle bir savaşa girmeye cesaret edemedi…

Fransız ve İtalyanların da araya girmeleriyle, Türk koşulları kabul edilerek 3 EKİM 1922 de Mudanya’da bir konferans toplanmasına karar verildi. Trakya’nın bir gün bile olsa Yunan ordusu yönetimi altında bırakılması, Türk halkının acılarının kaynağı olması yönünde Edirne’de dahil olmak üzere Meriç ırmağının batısına kadar çekilmesini istedik. Acele olarak Trakya’nın TBMM Hükümetine tesliminin zorunlu olduğu İtilaf Devletlerine bildirdik.

Müttefik generallerinden oluşacak konferansın 3-4 Ekim’de toplanmasını inerdik. Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa Türkiye’yi temsil etmek üzere seçildi. Fransızların temsilcisi General CHARPY, İngiliz Temsilcisi General HARRİNGTON, İtalyan Temsilcisi General MONPELLİ idi. Yunun temsilcisi General MAZARAKİS olmasına rağmen, konferansa katılmadı. Mudanya’ya geldiği halde gemiden karaya çıkmadı. Görüşlerini Müttefik Devletler temsilcilerine yazılı olarak yolladı. Bizim heyetimizde İsmet Paşa’dan başka Batı Cephesi Kurmay Başkanı Asım (Gündüz) Paşa, Harekat Şubesi Müdürü TEVFİK, İstihbarat Şubesi Müdürü TAHSİN beylerden oluşmuştu. Neden İsmet Paşa heyet başkanı olarak görevlendirilmiştir : -Hareket halinde olan ordumuzun, başkomutandan sonra komuta kademesinde en yetkili yönetici olması – Kurmay bir asker olarak çok dikkatli bir kişi olması – Her satırı, her ayrıntıyı çok dikkatli incelemesi – Her şeyi baştan sona okuyarak notlar alması – Satırlar arasında gizli bir anlam bulunmadığı kanısına varmadıkça fikrini söylememesi gibi özelliklerinin olması etkili olmuştur. Ayrıca M. Kemal’in çok yakın arkadaşıdır.

Bu özelliklerini İngiliz temsilcisi de ülkesinin başbakanına yazdığı mektuplarda da belirtmiştir. Tüm bu özellikleri İsmet Paşa’nın hayatı boyunca sürecek özellikleri olacak ve onun gelecekteki siyasi görevlerinde de bir giriş ve basamak noktası olarak belirecektir.

Türkiye, ateşkes masasına 1. Dünya Savaşının galipleriyle oturuyor ve onlarla hesaplaşıyordu. Yalnız bu kez sömürgeci Avrupalıların karşısında yenik bir Osmanlı İmparatorluğunun ezik temsilcileri yoktu. Türkiye ateşkes masasına Misak-ı Milliye (Milli Yemin) dayanan bağımsızlık tezini ve inancını getirmekteydi. Görüşmeler sonucu Türk görüşleri kabul edilerek ateşkes antlaşması imzalandı. (11 Ekim 1922) Ateşkesin sonuçları neler olmuştur.

1 Bu ateşkes antlaşmasıyla Türkiye savaş yapmadan tüm Trakya’yı almıştır.

2 Bu tarihe dek TBMM si Hükümetini resmen tanımamış olan İngiltere artık Türkiye’nin siyasi varlığını tanımak zorunda kalmıştır.

3 Sömürgeci devletlerin kurduğu 1919-1920 düzeni Türkiye’den ilk darbesini yemiştir.

4 Mondros Ateşkes antlaşmasının rövanşı alınmış oldu.

5 Mondros Osmanlı Devleti tarihe karışırken; Mudanya ile yeni bir “Türkiye Devleti” doğmuştur.

6 Yunanistan da büyük siyasi ve sosyal çalkantılara neden olarak; sorumlu tutulan devlet adamları idam edildi. Krallık yıkıldı, demokrasiye geçildi. Yunanlıların “Megalo İdea” (Büyük Yunanistan) düşleri sona erdi.

7 İngiltere’de siyasi bunalımlar ortaya çıktı. Türk düşmanı başbakan LLOYD CORC’un politikası iflas etti, siyasetten çekildi, politika alanından silindi.

8 Anadolu ve Türk Milleti üzerini yapılan hesapların hepsi iflas etti, hesapları tutmadı.

9 İsmet Paşa, Türkiye’nin kaderine bir siyaset adamı, “İkinci Adam” olarak ortaya çıktı.

10 Ateşkes Antlaşmasına katılan İngiliz temsilcisi General HARRİNGTON daha sonra Lozan Antlaşmasına katılacak olan LORD GÜRZON’a yazdığı mektupta şöyle demiştir. “Bu adama dikkat edin” diyerek uyarmak zorunluluğu duymuştur.

Kaynaklar : 1- İkinci Adam, Şevket Süreyya Aydemir – Syf 213-226

2- Türk Inkılap Tarihi, Prof. Dr. Yılmaz Altuğ Syf 161-165

3 Atatürk ilkeleri ve Türk Inkılap Tarihi, Prof. Dr. Bayram Bayraktar, Syf 222-223

4 Şu Çılgın Türkler, Turgut Özakman, Syf 676-677

5 Yakınçağ Türkiye Tarihi, Sina Akşin, Syf 107-108

 



Diğer Yazıları