GENÇLİĞE GÜVEN BAYRAMI

Ürer Konak Profil Resmi
Ürer Konak

GENÇLİĞE GÜVEN BAYRAMI

 

XIX. yüzyılda ve XX. Yüzyılın başlarında Osmanlı İmparatorluğu büyük ölçüde zayıflamış ve girdiği savaşların sonunda çoğunlukta yenilmiştir. Bunun sonucunda ülkemizin büyük bir kısmı işgal edilmiştir. Devlet, ekonomik ve siyasi bağımsızlığını büyük ölçüde yitirmiştir. Yarı sömürge durumuna düşmüştür.

Mustafa Kemal bu ortamda yetişmiştir… Ülkenin kötü kaderini değiştirmek için tarihi sorumluluğunu çok genç yaşlarında öğrenmiştir. Selanik Rüştiyesini bitirip de Manastır Askeri Lisesine girdiğinde öğretmeni Ömer Naci’nin teşviki ile kitaplar okumuş, vatan ve özgürlük düşünceleri zihninde yeşermeye başlamıştır. Ülkedeki aksaklıkları arkadaşlarına anlatmak, okunmak üzere el yazısıyla gizli bir okul gazetesi bile çıkarmıştır.

Harp okuluna girdiği zaman (1899) hafta izinlerinde gizlice Fransız gazetelerini ve Fransız ihtilalini okumaya başlamıştır. Böylece Manastır Askeri Lisesinde belirmeye başlayan hürriyet fikirleri kafasında şekillenmeye başlamıştır.

Harp Akademisinde (1902), Abdülhamit istibdatına karşı arkadaşlarıyla birlikte gizlice çıkarmış olduğu el gazetesiyle mücadelesini sürdürmüştür. Osmanlı İmparatorluğunun kurtuluş umuru olmadığını görmüştür. Amacı, sarsılmaz ve sonsuz bir inancı olan Türk Milletine dayanarak, bağımsız, güçlü, çağdaş, çalışkan ve modern bir Türk devleti kurmaktır…

Bildiğimiz gibi 30 Ekim 1918 de imzalanan MONDROS MÜTAKERESİ ile itilaf Devletlerine kayıtsız şartsız teslim olmuştur. Osmanlı Devleti… Ülkeyi, milleti savaşa sürükleyenler, kendi hayatlarının endişesine kapılarak en ağır koşulları kabul etmişlerdir. Ordumuzun elinden silah ve cephaneleri alınmış, yurdumuzun dört köşesi işgal edilmiştir. Azınlıklar, kendi amaçlarına ulaşmak üzere; kilise ve diğer örgütleriyle devleti bir an önce çökertmek için çalışmaya başlamışlardır. Türk Milleti uzun süren savaşlar sonunda yorulmuş, yoksullaşmış ve çok büyük kayıplar vermiştir… Bu yüzden 1918 yılı karanlıklar ve umutsuzluklar yılı olmuştur. Bu ortamda Mustafa Kemal için tükenmez inanç kaynağı; derin millet sevgisi ve Türk Gençliğine duyduğu sonsuz güven olmuştur. O inancını hiçbir zaman yitirmemiştir.

Gençliğe bu derece güvenen büyük önder Atatürk, Anadolu topraklarına ayak bastığı Samsun’da 19 Mayıs 1919 daki günü gençliğimize “Gençlik ve Spor Atatürk’ü Anma Bayramı” olarak armağan etmiştir.

Sivas Kongresinde manda yönetimini savunanlara karşı çıkan Tıp Fakültesi öğrencisi HİKMET’e ve O’nun milli duyguları güçlü olan Türk Gençliğine kuşkusuz sonsuz güven duygusuyla bağlanmıştır. Şöyle seslenmiştir HİKMET’e; “Evlat, müsterih ol. Gençlikle iftihar ediyorum ve gençliğe güveniyorum. Biz azınlıkta kalsak dahi, mandayı kabul etmeyeceğiz. Parolamız tektir ve değişmez. Ya istiklal, ya ölüm!” demiştir. Bu inanca Türk Kurtuluş Savaşı O’nun önderliğinde kazanılmıştır. Bu günü Gençliğe armağan eden Atatürk’ü, Cumhuriyet Devrimleri gençlere armağan etmiştir. O, Türk Gençliğini şöyle tanımlamıştır diyerek yazımızı bitirelim.

“Benim anladığım gençlik, Türk ınkılabının fikirlerini ve ideolojilerini benimseyip, gelecek nesillere aktarabilecek kimselerdir. Benim nazarımda yirmi yaşındaki bir yobaz ihtiyardır, yetmiş yaşındaki bir idealist de, ter-ü taze bir gençtir. İşte benim anladığım Türk genci”

Türk ulusunun bağrından çıkan genç ordusuna, genç aydınlarına güvenerek kazandığı bu mücadele gününün başlangıcı olan bayram kutlu olsun!

Kaynaklar : 1 Atatürk Gençlik ve Hürriyet, Sadi Borak- Anıl Yayınevi 1980

2- Atatürkçü Düşünce El Kitabı I, Prof. Dr. İlker Alp, Syf 243-258



Diğer Yazıları