ATATÜRK – ÖĞRETMEN VE HUKUK
Ürer Konak
ATATÜRK – ÖĞRETMEN VE HUKUK
Dünya uygarlık tarihinin en etkili insanlarından biri XX. Yüzyılın başlarında Türkiye’de, o dönemdeki ismiyle Osmanlı İmparatorlugu’nun topraklarında doğdu… Önceleri adı “Mustafa Kemal”di. Şimdi sınırlarımız dışında kalan Selanik’te doğmuştu. Sonradan Türk Milleti ona “Atatürk” soyadını verdi. O’nun varlığı tarihimizin en karanlık günlerinde bir “ışık” gibi belirdi. Bu karanlık günlerden, düştüğümüz çıkmazdan kurtulmanın yollarını O’nun arkasından giderek gördük. Ulusumuz çevresinde halkalandı. Ve Kurtuluş Savaşı’mızı, devrimlerin başarılmasını o’nunla birlikte yaptık. Etkisi öyle büyük, öylesine güçlüydi ki kadın devrimini, eğitim devrimini, hukuk devrimlerini, sanayi devrimlerini ve diğerlerini o’nunla birlikte arkasından giderek gerçekleştirdi.
Bir emekli öğretmen olarak O’nun yasalara ve öğretmenlere verdiği değeri, sözlerini her vatandaşımızın, öğrencilerimizin, öğretmenlerimizin bildiği kanısındayım. Bu anma günümüzde (86.yılında) çok az bildiğimiz bir anıyı sunarak, o’nu bir kez daha anmak istiyorum. Kendi düşüncelerinde olmadıkları için, birçoklarını haklarından ve özgürlüklerinden yoksun edenleri okudukça, gördükçe Atatürk’ün kendine yönetilmiş ağır suçlarda bile gösterdiği yansızlığı bir uyarıcı olarak görmek gerekir…
“Genç bir öğretmen, akrabalarından birinin “İzmir Suikastı”nda ceza almış olmasının hıncını taşımaktadır. Bu acının etkisi altında Atatürk hakkında çok ağır ve hakaretlerle dolu bir şiir yazmış, bunu birçok yerlerde önüne gelene okuyarak kin ve hakaret tohumlarını saçmaya başlamıştır. Bu şiir üzerine adaletin temsilcileri harekete geçmiştir. Genç öğretmen suçunu inkar etmemiş, bu şiirin kendisi tarafından yazıldığı mahkeme huzurunda da kabul etmiştir. Sonuçta; hapse mahkum edilen öğretmen mesleğinden atılarak hapis cezasına çarptırılmıştır. Mahkumiyetinin ilk birkaç ayında imdadına yetişen 1933 Genel Af Kanunu ile özgürlüğüne kavuşmuş-tur. Milli Eğitim Bakanlığına başvurarak görevine iade edilmesini istemiştir. Bakan-lıktan olumsuz yanıt alınca Devlet Şurası (Danıştay) na başvurmuş ve “görevine dönebilir” kararı almıştır. Bu kararı alan öğretmen ikinci kez Bakanlığa başvurmuş-tur. Günlerce bekler, dilekçesine yanıt alamaz. Bir yolunu bulup, Milli Eğitim Baka-nının huzuruna çıkmayı başarır. Alınan karar gereği kendisinin atamasının yapıl-masını ister. Bakan, genç öğretmeni sakin bir şekilde dinler, aynı sakinlikle yanıt verir :
- Devlet şurasından aldığımız karar mutlaka atamanızı gerektirmez. Bu karar rağmen sizi tayin etmeyebiliriz. Öğretmen ısrar eder: - Benim henüz tamamlanmamış mecburi hizmetim vardır. Beni tekrar göreve alacaksınız, ben de bu şekilde borcu-mu ödemiş olacağım.
- Sizi bu borcunuzdan dolayı affediyorum. Öğretmen genç hırçın ve kızgındır.
- Benim borcum şahsınıza değil, devletimedir. Onun için siz, devlet borçlarını affetmek yetkisine sahip değilsiniz. Bakan yine sakindir:
- - Bakanlığımızca hakkınızda yapılacak başkaca bir işlem yoktur.
- - Niçin?
- - Oğlum, suçun doğrudan doğruya Atatürk’ün şahsına aittir. Biz, başlı başına karar veremeyiz.
- Bakan son sözünü söylemiştir. Öğretmen buna rağmen ayak diretir:
- - O halde ben bizzat Atatürk’e çıkacağım.
Öğretmenin sesi burgu gibidir. Kapıya doğru hızla yürür. Bakan, peşinden seslenir.
- Dur gitme! Pek de inatçı imişsin. Sen bana bir hafta sonra tekrar gel.
Atatürk’ün sofrası… Bu akademik sorunların da bir çeşit tartışıldığı bir çeşit ziyafet sofrasıdır. Milli Eğitim Bakanı da sofradadır. Bir aralık fırsat bulup Ata’nın kulağına eğilir:
- Paşam, hani hakkınızda ağır bir şiir yazmış olan bir öğretmen vardı.
- - Evet
- - Aftan yararlandığı için tekrar öğretmenliğe atanmasını istiyor.
- - Tayinin de kanuni bir engel var mı?
- - Hayır Paşam
- - O halde niçin bana soruyorsunuz?
- - İşlediği suç sizin şahsınızadır.
- - Suçunun şahsıma karşı işlenmiş olması, bu gencin kanuni haklarını çiğnemek için bir neden oluşturmaz. O öğretmeni hemen ilk açılacak göreve tayin ediniz.
Bu büyük Atatürk’ün yasalara karşı nasıl uyduğunun ve hislerinin, duygularının üzerine çıkabildiğinin, yasalara karşı çıkılamayacağının en güzel örneklerinden biridir.
Sabahattin Ali’dir bu öğretmen… Cumhuriyet döneminde roman, öykü, şiir, oyun gibi türlerde 15’ten fazla eser yazmış, toplumcu gerçekçi Türk şair, roman, oyun ve hikaye yazmış bir yazardır. Kendisinden sonraki Cumhuriyet dönemi Türk Edebiyatını etkilemiş bir yazarımızdır. Peki kendisini dinleyen, haksızlığını gideren o Milli Eğitim Bakanı kimdir? Hikmet Bayur’dur. 1933-1934 yılları arasında T.C. Milli Eği-tim Bakanlığı yapmıştır. Devrim Tarihi konusunda çalışmalarıyla tanınmıştır. Daha sonraki dönemlerde Manisa Milletvekilliği yapmıştır. Başlıca eserleri şunlardır:
1- Türkiye Devleti’nin Dış Siyasası (1934)
2- Türk Inkılabi Tarihi (1940-1967) – Hindistan Tarihi (1946) – Atatürk, Hayati ve Eseri (1963) – 20. Yüzyılda Türklüğün Tarih ve Acun Siyasası üzerindeki etkileri
Bize bu düşünceleri, yasalara uymayı ve öğretmenlere karşı tutumunu, geleceği yetiştirecek öğretmenlere güvenini, sevgisini gösteren “Başöğretmenimiz” büyük önderimizi bir kez daha saygıyla anıyoruz. Gösterdiğin yol uygarlık yoludur. Rahat uyu ulu Önder’imiz.
Kaynak : Atatürk’ten Anılar, İş Bankası yayını
Atatürk Etkisi, Sinan Meydan
Atatürk Gençlik ve Hürriyet, Sadi Borak
30 Ekim 2024, 16:45
11 Ekim 2024, 17:03
16 Eylül 2024, 17:14
23 Kasım 2023, 14:27
25 Eylül 2023, 15:59
12 Haziran 2023, 15:04
18 Mayıs 2023, 17:23
10 Kasım 2022, 09:58
28 Ekim 2022, 17:32
06 Ekim 2022, 13:25
17 Mart 2022, 15:40
11 Kasım 2021, 09:54
28 Ekim 2021, 13:02
02 Ekim 2021, 13:32
10 Eylül 2021, 12:45
30 Ağustos 2021, 09:37
09 Haziran 2021, 10:58
08 Haziran 2021, 14:25
24 Nisan 2021, 13:08
17 Mart 2021, 13:20
11 Mart 2021, 14:56
10 Kasım 2020, 10:40
28 Ekim 2020, 15:09
10 Eylül 2020, 15:25
28 Ağustos 2020, 11:13
23 Temmuz 2020, 10:25
30 Haziran 2020, 13:22
17 Mart 2020, 12:14
06 Mart 2020, 17:00
05 Mart 2020, 15:07
28 Kasım 2019, 11:01
27 Kasım 2019, 17:00
07 Kasım 2019, 16:32
30 Ekim 2019, 15:35
29 Ekim 2019, 15:17
26 Eylül 2019, 18:21
25 Eylül 2019, 18:35
24 Eylül 2019, 18:09
28 Ağustos 2019, 17:43
27 Ağustos 2019, 14:18
21 Temmuz 2019, 15:47
16 Mayıs 2019, 18:45
22 Nisan 2019, 14:40
17 Mart 2019, 16:42
11 Mart 2019, 15:24
17 Şubat 2019, 18:42
24 Aralık 2018, 14:09
12 Aralık 2018, 04:49
11 Aralık 2018, 16:10
11 Aralık 2018, 16:10
11 Aralık 2018, 16:10